Dolar 34,4916
Euro 36,2345
Altın 2.961,18
BİST 9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 18°C
Parçalı Bulutlu
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cum 19°C
Cts 8°C
Paz 10°C
Pts 10°C

Türkiye’nin Cumhuriyet isimli ilk köyü

Türkiye’nin Cumhuriyet isimli ilk köyü
REKLAM ALANI
29 Ekim 2023 00:41
266
A+
A-

Tüm okurlarımızın 100. yılında Cumhuriyet Bayramını kutlarız.

Aşağıdaki haber Cumhuriyetin 100. yılı dolayısıyla Habertürk Gazetesi konu edilmiş, gazetemiz tarafından alıntılanmıştır.

Türkiyenin Cumhuriyet isimli ilk köyü

Kurşuni bulutların kapladığı gri bir İstanbul sabahında kameraman arkadaşım Rüzgâr Ali Özkan ve ulaştırma görevlisi Servet Küçükgedik ile Beykozun Cumhuriyet köyüne gitmek üzere yola çıkıyoruz. Kavacık üzerinden Polonezköye giden ormanlık alanda sararmış yapraklı ağaçların arasından etrafı seyredek Cumhuriyet Köyüne ulaştığımızda yağmur belli belirsiz kendini hissettiriyor. Köy meydanının güney ucunda yer alan kahvede muhtar Ali Durmuş ve 3 kuşaktan buralı turizm-işletmecisi Alaaddin Çoker bizi karşılıyor.

 

Türkiyenin Cumhuriyet isimli ilk köyü

 

İstanbulda sessizliğin adresi olarak gösterilen yerlerden biri olarak gösterilen Cumhuriyet köyü kuzeyinde Öğümce, Bozhane ve Kılıçlı köyleriyle çevrili. Köyün güney tarafına ise Üsküdar düşüyor. Doğuda ise Ümraniye sınırları içinde kalan Ömerli, Alemdağ ve Taşdelen bulunuyor. Batıya döndüğünüzde sadece şöhreti sadece İstanbul değil Türkiyeye yayılmış olan Polonez Köyü var.

 

Türkiyenin ilk ve tek köyü

 

ÇAVUŞLU ÇİFTLİĞİNDEN CUMHURİYET KÖYÜNE

Köy Cumhuriyet ismini almadan önce Çavuşlu Çiftliği ismiyle biliniyor. Arazi önceleri Hüseyin Paşaya ait iken sonradan buraları Hery Akerman adlı bir Yahudi vatandaşımız satın almış. Akkermanın daha sonra Müslüman olup Salim Bey aldığı söyleniyor. Köyün kaderi 1928 yılında değişmeye yüz tutuyor. O yıl Bulgaristandan serbest pasaportla Türkiyeye gelen Mehmet Oker, Fevzi Tunalı ve Tirenikli Mustafa ağalar beraberlerinde getirdikleri 33 aile ile beraber Akkermandan bu yeri 55 bin lira karşılığında satın alıyor. 1928 ile 1929 yılları arasında köye Rusçuktan gelen Bulgaristan Türkleri yerleşiyor. Daha çok Makedonya tipi sundurmalar ve Bağdadî şeklindei tamamıyla kendilerinin yaptıkları malzemelele inşa edilmiş ilk köy yapılarından bazıları ayakta kalabilmiş. Bu yapılardan esaslı tamir görenleri günümüzde de halen kullanılmakta.

 

Türkiyenin ilk ve tek köyü

 

KÖYÜN İSMİNİ ATATÜRK MÜ VERDİ?

Cumhuriyet Köyünde konuştuğumuz hemen herkes köyün isminin 1937de burayı ziyaret eden Mustafa Kemal Atatürk tarafından verildiğinde hemfikir. Ancak Beykoz Belediyesi tarafından ilk baskısı 1986 yılında yayımlanan “Hep İstanbul Kalan İstanbul BEYKOZ” adlı kitabın 67. sayfasındaki “Cumhuriyet Köyü” başlıklı paragrafında şu not düşülmüş:

“Bozhane karakolu jandarma başçavuşu tarafından kaymakamlığa verilen bir dilekçe ile adı Cumhuriyet köyü olmuştur”

Aynı ifadelere 28 yıl sonra yine Beykoz Belediyesi tarafından ilk baskısı 2008 yılında yapılmış olan ve Ali Bilir tarafından kaleme alınan “Çeşmibülbülle Gizlenmiş Âbıhayat BEYKOZ” başlıklı geniş hacimli kitabın 234. sayfasında da rastlıyoruz.

Köy sakinleriyle yaptığımız söyleşiye geçmeden notlarımızı tamamlayalım.

 

Türkiyenin ilk ve tek köyü

 

1937DE GERÇEKLEŞEN TARİHİ ZİYARET

Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk 1937de Polonyalıların yaşadığı Polonez Köyüne bir ziyarette bulunur. Yanındakiler hemen ötede bulunan Cumhuriyet Köyünden bahsederek “Paşam, az ileride sizin hemşehrilerinizin kurduğu bir köy daha var. Arzu ederseniz oraya da gidebiliriz” teklifinde bulunur. Talebi memnuniyetle karşılayan Atatürk ve heyet köye gelir. Yapılaşmayı ve köyün düzenini çok beğenir. Köyün ileri gelenleri bu ziyaretten çok heyecanlıdır. Bu günün anısına Atatürke yaklaşık 5 dönümlük bir arazi hediye edilir. Araziye daha sonra çam ağaçları dikilir. Ardından 500 dönüme çıkartılan bu alan tamamen ağaçlandırılır. Köy ilkokulu 1932de yapılmış. Caminin ilk inşası 1953 yılında imece usulü ve halkın katkılarıyla aynı köyden “Ressam” lakaplı Mehmet Fırçasıgüzele yaptırılmış. Fırçasıgüzelin anısı bugün köydeki bir caddede yaşıyor.

 

Türkiyenin ilk ve tek köyü

 

DURMUŞ: KÖYÜN İSMİNİ ATATÜRK TESCİL ETTİRDİ

1965 yılında kurulan köy kahvesinde, 45 yıllık kahveci Mehmet Çokerin demlediği çaylarımızı yudumlarken 15 yıldan bu yana muhtarlık görevini yürüten Ali Durmuş Beyi dinliyoruz:

Köyümüz Büyükşehir Yasası çıkmadan önce köy statüsündeydi. Şimdi mahalle olarak geçiyor ama Türkiyenin ilk ve tek Cumhuriyet ismini taşıyan köyüdür. Burası 15 bin tamamı orman ve tapulu araziyle bilikte Hery Akerman adlı vatandaşımızın çiftliğiydi. 1927 senesinde arkamda fotoğraflarını gördüğünüz Fevzi, Mustafa ve Mehmet Ağa isimli Bulgaristan Türkmenleri gelip burayı 55 bin liraya satın almışlar. Gelip köyü kuranlar onlar. Mahiyetlerinde 10ar kişilik aileleri getirdiler. Köy toplam 33 kişiden oluştu. O zamanki ismi Çavuşlu Çiftliği idi. Bulgaristanda yaşadıkları köyün aynı planını burada yaptılar. Bu süreçte 1937 senesinde 7. ayının 27sinde ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyet köyüne ziyarete gelmiştir. Halkla hasbıhal eder. Burada 2-3 saat konuşur. İlk muhtarımız Pire Ali. Köyün isminin Cumhuriyet olması için dilekçe vermiştir ama cevap alamamıştır. Durumu Atatürke arz eder. Atatürk talimat verir ve köyün ismi “Cumhuriyet” olarak tescil edilir. Köyümüz şu anda 2 bin nüfusu bulunuyor. 50-60 civarında işletme var. Öte yandan tarım ve hayvancılık yapılıyor. Otel konaklama gibi turizm hizmetleri de veriliyor. Kente yakın bir yerdeyiz. Kent tarımı ve kent turizmine sahne oluyoruz. Burası Türkiye mozaiğidir. Seçime gireriz, sandık kapanır kucaklaşır devam ederiz. Bağırmak, çağırmak yoktur bizde.

 

Türkiyenin ilk ve tek köyü

“CUMHURİYET BAYRAMI CUMHURİYET KÖYÜNDE KUTLANIR”

Köy meydanında dikkat çeken Atatürk büstünün tarihi bir arka planı olduğunu söylüyor Durmuş:

Muhtarlığımızın önünde Atatürkümüzün büstü var. Orası Atatürkün halkla ayakta sohbet ettiği yerlerden biri. Rahmetli Salim Bağcı amacımız vardı. Atatürk köye geldiğinde 18 yaşındaymış. Bize yeri gösterince büstünü tam oraya diktik. Cumhuriyete layık olmaya çalışıyoruz. Biz Karadenizden geldik buraya. Çok güzel komşuluklar kurduk. Köyümüz 1964 yılında pilot köy seçilmiş. 2000li yıllarda burada lise yapıldı. Okuma oranımız yüksektir. Karakola pek işimiz düşmez. Sorunları kendi içimizde çözeriz. İmece, dayanışma, yardımlaşma hakimdir. 4-5 sene önce bir sloganımız vardı: Cumhuriyet Bayramı Cumhuriyet Köyünde kullanır. Pandemi yüzünden ara verdik. Bu sene inşallah yine kutlama yapacağız. Köyümüz şu anda 14 bin 800 dönüm. Çiftlikten dönüştürülen bir yerdir. Köyün kurucularının torunlarıyla çok güzel yaşıyoruz. Keşke bizi örnek alsalar.

 

Türkiyenin ilk ve tek köyü

 

“KIZLARIMIZIN OKUMA ORANI YÜZDE 100”

Ali Bey, köyün demografisi hakkında bilgi veriyor:

1955den 70e kadar Karadenizden ağırlıklı olarak Trabzon kökenliler köye geliyor. Bizim büyüklerimiz o göç dalgasında yer alıyor. 70-80den sonra Kastamonu, Boyabat, Erbaa, Tokat, Kayseriden göç alıyor. Hiçbir şekilde ötekileşme, ayrımcılık yok. Kız aldık, kız verdik. Çanakkale, Kafkasya, Galiçya, Büyük Taarruzda oralı buralı var mıydı? Aynı burası da öyle. Biz aşure gibi olduk. Oradan buradan geldik, kaynaştık. Herkes birbirine saygılı olarak hayatını burada sürdürüyor. Bulgaristan gelen kardeşlerimiz gerçekten çalışkan insanlar. Biz Karadenizliler anında karar veren yapıya sahibiz. İki özellik harmanlandı, ortaya güzel bir tablo çıktı. İnsanın olduğu yerde mutlaka sıkıntılar olur. Bazı eksik gediklerimiz olabilir. Yüzde yüz mutluluk yok. Biz her şeyi devletten beklemedik. 2003 yılında burada çok programlı lise inşa edildi. Sonra 1 tane daha yapıldı. Bizim için kadın değerlidir, özeldir. Eğitimli kadın iyi bir çocuk yetiştirir. Kızlarımızın okuma oranı yüzde 100 oldu. En kötü liseye gidiyorlar. Şu anda köyümüze Ümraniye, Çekmeköy ve Beykozdan otobüs geliyor. Herkes işinde gücündedir.

 

Türkiyenin ilk ve tek köyü

 

BAKANLIK VE İBBDEN SEFERBERLİK

Cumhuriyet köyü, İstanbulun gıda ihtiyacını karşılamak için üretiyor. Her sene ÇKS kaydı olan çiftçilere yazlık ve kışlık fide dağıtılıyor. Buğday, mısır, gübre, sera için malzeme veriliyor. Tarım Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Beykoz ilçe belediyesi bu iş için seferber olmuş durumda. Beykoz Belediyesi aşağıya köy pazarı alanı yaptı. Ürünler orada satılıyor, üretici ve tüketici buluşuyor. Aracı ortadan kaldırıldı.

 

Türkiyenin ilk ve tek köyü

 

Cumhuriyet Köyde 20 dönüm arazi üzerinde kurulan topraksız tarım seraları yıllık 2 milyon adet kıvırcık üretimiyle kent tarımına ve ilçe ekonomisine katkıda bulunuyor.

 

Türkiyenin ilk ve tek köyü

 

ESGİN: ESKİDEN 8-10 TON SÜT ÇIKARDI

Üç kuşak Cumhuriyet köylü Zekeriya Esginin hala otantikliğini koruyan evine konuk oluyoruz. Evin bahçesinde yaptığımız kısa bir sohbette, köydeki hayvancılığın nereden nereye geldiğini örnek vererek anlatıyor Zekeriya Bey:

Ben bu köyde doğdum büyüdüm. 1977de askere gittim. Babam hayvancılıkla uğraşıyordu. Merak edip ben de başladım. O zamanlar durum çok iyiydi. Kazancımın üçte birini yeme verirdim. Gerisi bana kalırdı. 3 sene oldu hayvanlarımın hepsini sattım. Yem çok fark etti. Sütü katladı. Şimdi birkaç arkadaş hayvancılık yapıyor. Onlar da bidonla süt veriyor. Eskiden her hanede hayvan vardı. 8-10 ton süt çıkardı bu köyde. Şimdi 500 kilo süt çıkmaz.

 

Türkiyenin ilk ve tek köyü

 

ATATÜRK KÖYÜN HAFIZASINDA YAŞIYOR

Cumhuriyet köyünün kurucularının torunlarının hemen hepsinde ortak hafıza Atatürkü oluşturuyor. Zekeriya Esgin de onlardan biri. Babasınınn ona anlattıklarını bize aktarıyor:

Babamlar ilk buraya geldiğinde burada bir Yahudi vatandaşın çiftliği varmış. Ondan satın almışlar köyü. Topraktan ev yapmışlar. Eskiden evlerin üstü saz örtülüydü. O zamanlar kiremit yoktu. Şimdi babamdan kalan evi ardiye olarak kullanıyoruz. Atatürk buraya gelince babam 7 yaşındaymış. Atatürk meydana gelmiş ve çocuklar toplanmış. Sıraya sokmuş öğretmenleri. Nasılsınız çocuklar diye seslenmiş. Çocuklar da sağol deyince, Atatürk Siz de sağolun evlatlarım diyor. Yaz mevsimi imiş. Karpuz kesmişler. İçi pembe çıkınca Paşam başka bir karpuz keselim teklifini reddeden Atatürk Benim şansıma bu çıktı bundan tadıcam diyor. Burası çok hoşuna gidiyor ve “Benim de burada bir evim olmasını isterim” diyor. Sonra ona yer hediye ediyolar. Daha sonra ömrü vefa etmiyor. Vefat ediyor.

 

Türkiyenin ilk ve tek köyü

 

“ŞİMDİ KONFORUMUZ VAR AMA O GÜNLERİN TADI YOK”

Esginden geçmiş hayat ile günümüzü karşılaştırmasını istediğimizde ortaya şöyle bir tablo çıkıyor:

“O zamanki tat yok. O zaman muhabbet vadı, geçim daha güzeldi. Babamın 30-40 dönüm yeri vardı. Buğday, mısır ekerdi. Şu anda herşeyimiz var. Ama o zaman insanlar arasında hoş sohbet vardı. Şimdi ben kahvede arkadaşlarımı arıyorum muhabbet etmek için”

 

Türkiyenin ilk ve tek köyü

 

GÖVEK: KOMŞULUĞA DEVAM EDİYORUZ

Zekeriya Beyle vedalaşıp rotayı 3 kuşak Cumhuriyet Köylü Meryem Gövekin evine çeviriyoruz. Dedeleri bu köyün ilk sakini. Annesi Cumhuriyet köyü doğumlu olan Meryem Hanım söze geçmişi anlatmakla başlıyor:

“Çocuktuk, buralarda oynardık. Dedem, babaannem buradaydı. Bu iki odayı dedem 1927de yapmış. Tadilat yaptık, şimdi biz oturuyoruz. Dedemi çok net hatırlıyorum, 64 yaşında vefat etti. Ben o zaman 13 yaşındaydım. 16 yaşıma bastığımda köyden gelin olarak çıktım. Paşabahçeye geldim. Şimdi yazın buraya geliyoruz, kışın Çubukluda oturuyoruz. Çocukluk arkadaşlarım burada. Köy modernleşti, herkes birbirini tanımaz olldu. Çocukluğumun bayramlarında salıncaklar kurulurdu. Erkekler kızlar sallanırdı. Kimse kimseden çekinmezdi. Babaannem sabahları fırında ekmek pişiriyor, bana patatesi, yoğurdu veriyor ben de tarlada çalışanlara götürüyordum. Şimdi çocuğu kendi başına salabiliyor muyuz sokağa? 10 metre öteye bırakamıyorsun. Düğünler bahçelerde, kış mevsiminde ise okul binasında yapılıyordu. Ahırlarda da yapılırdı. Hayvanları boşaltıp, ahırı temizliyorduk. Lüküs lambaları ışığında eğlenceler yapılıyordu. Bayramlarda herkes birbirini ziyaret ederdi. Uzaktan gelenler yatıya kalırdı. Kimsenin arabası yoktu. Cumhuriyet bayramları da çok güzel olurdu. Müsamereler tertip edilirdi Başka köylere gezmeye götürürlerdi bizi. Kimin at arabası varsa o götürürdü. O arabalarla şarkılar söyleyerek Bozhaneye Hüseyinli köyüne gidiyorduk. Haneler bizi misafir ediyordu. Hıdrellez de tüm canlılığıyla kutlanıyordu. Şenlikler yapardık. Akranlarımla yazın burada buluşuyoruz. Komşuluğa devam ediyoruz. Her gece beraberiz.

 

Türkiyenin ilk ve tek köyü

 

ÇOKER: TURİZMDE DAHA ÇOK HİZMET VERMEK İSTİYORUZ

Piknik alanlarından bisiklet parkurlarına, at binme sahalarından kır dügünlerine, doğal güzelliklerinden dere ve göletlerine, orman ve park alanlarına kadar kadar geniş bir yelpazede turizme sahne olan Cumhuriyet Köyü mevcut yeriyle yetinmek istemiyor. Kapasitenin çok azını kullandıklarını düşünen üç kuşak Cumhuriyet köylü, turizm işletmeci Allaattin Çokerden buraya tatil için geleceklere mesaj var:

 

Türkiyenin ilk ve tek köyü

 

“1928 yılında Bulgaristandan gelip, burayı tespit edip satın ağalardan birisin, Mehmet Ağanın torunuyum. Bize güzel bir köy bıraktılar. Üçüncü kuşak olarak devam ediyoruz. Köyümüzde 30 seneden bu yana turizmle uğraşıyoruz. Cumhuriyet Köyünün büyük potansiyeli var. Polonezköyden daha gelişmeye müsait. Belediyemizin desteği ile turizme daha hizmet vermek istiyoruz. Modern oteller, tesisler daha da artırılabilir. Köyümüz çok müsait. İmar planlarımız yeni geçti. Bazı eksiklikler var. Gelişmeye ve istihdam yaratmaya hiçbir engelimiz yok. Örnek bir köyümüz var. İstanbulda böyle bir köyün olduğunu zannetmiyorum. İnsanlar burada çok güzel gün geçirebilir. Çok güzel bir köy pazarımız var. Oteller var, konaklayabilirler. Yürüyüş yolları var. At binebilirler, bisiklet kullanabilirler. Şehrin gürültüsünden, keşmekeşinden bir an olsun kurtulmak için nereye gidebiliriz diyenler için adres burası”…

 

Türkiyenin ilk ve tek köyü

 

 

Nice 100. yıllara…

REKLAM ALANI
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.